Modern zamanın Michelangelosu olarak geçen Jago Jacopo Cardillo’nun ‘’Pieta’’ isimli eserine bakmaktasınız. Michelangelo’nun ünlü ‘’Pietas’’ eserinden esinlenilen bu eserde Jago, oğlunun yasını tutan bir babayı ve baba sevgisini temsil etmekle ilgilendiğinden bahsediyor.
🌿Eserini ise ’Hiçbir şey tümüyle kaybolmaz’’ yazarak paylaşıyor. Bu cümle bana ilk okuyuşta huzur, ardından ise taze bir acı hissettirdi. Birini tümüyle kaybetmiş olma düşüncesinin verdiği huzursuzlukla başa çıkmak için ölümü ‘’inkar’’ etme halinin tezahürüydü adeta.
🌿Tümüyle kaybedileni tüm çarpıcı gerçekliğiyle kabul etme fikriyle; hiçbir şeyin tümüyle kaybolmadığına inandığımda hissedeceğim ferahlık hissi arasında sıkıştım. Bir o kadar palavra gelen bu cümle aynı zamanda nasıl bu kadar gerçek olurdu?
🌿Gerçekten de öyle değil miydi? Biri yaşamını yitirince ona ait her şey nasıl uçup gidebilirdi ki? Fikirler, hatırlanınca gülümseten anılar, geride bırakılan acılar, dilden dile dolaşan hatıralar, fotoğraflar, sesler, yaşatılan hisler… Hepsi hala orada değil mi? Evet tam da burada…
Ama bir o kadar da uzakta…
💐Zihinlerimizde yaşayan ve tekrar tekrar yeşerenlere sevgilerle…