İçindekiler
ToggleGöçmenler, yeni bir ülkeye yerleştiklerinde birçok zorlukla karşılaşırlar. Bu zorluklar, onların psikolojik sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir ve bazı psikolojik sorunlar açısından toplumun diğer kesimlerine göre daha yüksek risk taşımalarına neden olabilir. Bu yazıda, göçmenlerin daha fazla risk altında olduğu başlıca psikolojik sorunları ve bu risklerin nedenlerini inceleyeceğiz.
Göçmenler, özellikle savaştan, siyasi zulümden veya diğer şiddet olaylarından kaçanlar, travma ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) açısından yüksek risk altındadırlar. Bu kişiler, geçmişte yaşadıkları şiddet olayları, kayıplar ve yerinden edilmeler nedeniyle kalıcı travma belirtileri gösterebilirler. Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre, mülteci ve göçmenlerde TSSB oranları, genel nüfusa kıyasla çok daha yüksektir (Fazel et al., 2005).
Göçmenler, sosyal izolasyon, dil bariyerleri, iş bulma zorlukları ve kültürel uyum sorunları gibi nedenlerle depresyon ve anksiyete bozukluklarına karşı daha savunmasızdırlar. Bu stres faktörleri, göçmenlerin kendilerini yalnız ve umutsuz hissetmelerine yol açabilir. Journal of Affective Disorders’da yayımlanan bir meta-analiz, göçmenlerde depresyon prevalansının genel nüfusa göre daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur (Close et al., 2016).
Göçmenler, yeni bir kültüre uyum sağlama sürecinde kimlik krizi yaşayabilirler. Kendi kültürel değerleri ile yeni toplumun değerleri arasındaki farklar, bireylerin kendilerini yabancı ve kimliksiz hissetmelerine neden olabilir. Bu uyum sorunları, özellikle genç göçmenler arasında daha belirgin olabilir ve onların psikolojik sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Journal of Immigrant and Minority Health’te yayımlanan bir araştırma, göçmen gençlerde kimlik krizi ve buna bağlı psikolojik sorunların yaygın olduğunu göstermektedir (Schwartz et al., 2013).
Göçmenler, ayrımcılık ve sosyal dışlanma deneyimleri nedeniyle yüksek stres altında olabilirler. Bu durum, onların kendilerine olan güvenlerini sarsabilir ve sosyal anksiyete gibi psikolojik sorunlara yol açabilir. Social Science & Medicine dergisinde yayımlanan bir çalışma, ayrımcılığın göçmenlerin ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğunu vurgulamaktadır (Gee et al., 2009).
Göçmenler, yeni bir hayata başlama sürecinde birçok psikolojik zorlukla karşılaşabilirler. Travma, depresyon, anksiyete, kimlik krizi ve ayrımcılık gibi sorunlar, onların psikolojik sağlıklarını olumsuz yönde etkileyebilir. Bu nedenle, göçmenlerin ruh sağlığını desteklemek için özel programlar ve hizmetler geliştirilmesi önemlidir. Sağlık profesyonelleri, göçmenlerin bu zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olacak stratejiler ve terapiler sunarak onların uyum süreçlerini kolaylaştırabilirler.
Uzm. Psk. Selin Kahvecioğlu